AİLE KONUTU VE EV EŞYASININ SAĞ KALAN EŞE ÖZGÜLENMESİ

                                                                                            

 Av. Süleyman TOPAK*

 

GİRİŞ

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu Aile Hukuku alanında reform niteliğinde hükümler getirmiştir. Bu yeniliklerin başında mal ayrılığı rejiminin yerini alan edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu rejime göre her eş gerek evlenmeden önce gerek evlendikten sonra edindiği mallar üzerinde mülkiyet hakkını devam ettirmekte, ancak rejim sona erdiğinde eşlerden biri bir mal edinmişse bu malın edinilmesinde diğer eşin de katkısı olduğu düşüncesi ile eşlere bir alacak hakkı tanınmaktadır.

Diğer önemli bir yenilik ise Aile Konutu müessesesinin getirilmiş olmasıdır. Eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı konut aile konutu olarak nitelendirilmektedir. Bu konutun içerisinde yine eşlerin hayatlarını sürdürmek ve yaşam tarzları doğrultusunda kullandıkları bir kısım ev eşyaları da mevcut bulunmaktadır.

Bu çalışmamızda edinilmiş mallara katılma rejiminin ölüm nedeniyle sona ermesi halinde sağ kalan eşin aile konutu ve ev eşyası üzerindeki talepleri ayrıntılı bir şekilde incelenecektir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                _____________________

*Kayseri Barosu, e-mail: info@suleymantopak.av.tr

 

I- EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİNDE MALVARLIĞININ TASFİYESİ

 

[Bağlantı] [Bağlantı]       A-Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Tasfiyesi

 

Katılma rejimine özgü paylaşımda eşlere düşen payı belirlemek için yapılacak ilk işin mal rejiminin tasfiyesini gerçekleştirmek olduğu, öncelikle malların edinilmiş, kişisel ve paylı mal olarak sınıflandırılması gerektiği bir zorunluluktur (TMK m.225). Katılma rejiminin tasfiyesinde ilk aşamayı, evlilik birliği süresince edinilen tasfiyeye girecek malvarlığı değerlerinin mal rejiminin sona ermesi anındaki durumuna göre ayrılması ve parasal karşılıklarının ortaya konması oluşturur[2]. Yasa koyucunun paylı mülkiyet konusu malda paydaş eşin, diğerinin rızasını almadan pay üzerinde tasarrufta bulunmasını yasaklamasının haklı nedenlerinden biri; bir eşin payı üzerindeki tasarrufu ile payını 3. bir kişiye satmadan önce diğer eşi, gereksiz yere önalım hakkını kullanmaktan doğan zaman ve masraf kaybına uğramasını önleme amacıdır[4]. Özellikle evi dışında çalışmayan kadınlar yönünden yıllarca ev işlerine harcadıkları emeğin karşılığını vermek amacıyla, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi, evlilik boyunca edinilen kazanımların değer itibarıyla paylaşılmasını sağlar.   Edinilen malların aynî paylaşımı söz konusu değildir. [Bağlantı] [Bağlantı] [Bağlantı] [Bağlantı]

Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi (eşlerin) anlaşma yoluyla ya da dava yoluyla olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Eşlerin sahibi olduğu katılma alacağını ortaya çıkaran tasfiye işleminin aşamaları aşağıdaki şekilde sıralanabilir[6].

-Her bir eşin kendisine ait olup ta diğer eşin kullanımına bıraktığı edinilmiş ya da kişisel mallarını geri alması (TMK m.226).

-Eşlerin iştirak hâlinde ya da müşterek mülkiyet yoluyla diğer eşle birlikte hissedar maliki oldukları bir mal varsa paylaştırılması (TMK m.226/II).

-Eşlerin birbirlerine olan karşılıklı borçlarının düşülmesi veya ödeme plânına bağlanması (TMK m.226/III).

-Eşlerden birinin, diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunması halinde, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için diğer eşten ya da mirasçılarından katkısı oranında isteyebileceği alacak hakkının hesaplanması (TMK m.227).

-Tasfiye sonunda, her bir eşin diğerinin malvarlığındaki artıştan payı oranında alacak hakkı olduğu için eşlerin açıkça bu payı azaltmak amacıyla başkaları lehine malın devrine yönelik tasarruf işlemleri hiç yapılmamış gibi değerlendirilir. Mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan olağan hediyeler dışında 3. şahıslara yaptıkları karşılıksız kazandırmalar, hiç yapılmamış gibi devredildikleri andaki değerleri üzerinden edinilmiş mallara eklenir (TMK m.229). [Bağlantı] [Bağlantı]

-Evliliğin devamı süresince eşlerden biri kişisel mallara ilişkin borcunu edinilmiş mallarından ya da edinilmiş mallara ilişkin borcunu kişisel mallarından ödemişse tasfiye sırasında denkleştirme hesabı yapılır (TMK m.230).

-Tüm eklenme ve denkleştirme hesaplamalarından sonra bulunan edinilmiş mal toplam ederinden, borçlar çıkarılır kalan kısım “artık değer” dir[8]. Tasfiye talebinde her iki eş de bulunmuşsa her ikisine ait katılma alacağı belirleneceğinden, tasfiye işlemi sonunda birbirlerinden olan alacakları takas edilir. Alacakların takas edilmesi için her iki eşin de birbirlerine karşı tasfiye veya katılma alacağı talebinde bulunmaları şarttır. Katılma alacağı talebinde bulunan eşe karşı, diğer eş ayrı ve bağımsız bir karşı dava açmamışsa yani katılma alacağı talebinde bulunmamışsa ya da cevap süresi içinde davalı eş alacakların takas ve mahsup talebini def’i olarak ileri sürmemişse tasfiye sonrasında takas talebinde bulunamaz[10].

Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye başlığını taşıyan TMK 225. maddedeki hükümle mal rejimini sona erdiren nedenler ölüm, boşanma, hâkim kararı ile olağanüstü mal rejimine geçilmesi ve yeni bir mal rejimi sözleşmesinin ifası olarak sıralanmıştır. Edinilmiş mallara katılma rejimi eşlerden birinin ölümü hâlinde ölüm olayının gerçekleştiği tarihte (TMK m.225) sona ermektedir[12]. Mahkemece evliliğin iptaline veya boşanmaya karar verilmesi hâlinde ise hükmün kesinleşmesiyle evlenmenin iptali veya boşanma davasının açıldığı tarihte[14]. [Bağlantı] [Bağlantı] [Bağlantı]

 

 

[Bağlantı] [Bağlantı]        II-KATILMA REJİMİNİN SONA ERME SEBEPLERİ

 

[Bağlantı] [Bağlantı] Dayanışma, yardımlaşma, iş bölümü ve iş birliği, bir arada yaşam gibi eşlerin ortak olarak yerine getirmek zorunda oldukları evlilik birliğinin devamına ilişkin davranışlar; eşlerden birinin ölümü, mahkemece boşanma veya evliliğin iptaline karar verilmesi, gaiplik kararı alınması sebeplerinin varlığı hâlinde son bulmakta, mal rejimi de bu nedenlere bağlı olarak sona ermektedir[16].

[Bağlantı] [Bağlantı]                    III-AİLE KONUTU VE EV EŞYASI ÜZERİNDE TALEP HAKKI

            A) Genel olarak