İşçinin ücretinden kesilmesine yönelik bir anlaşmanın varlığının gerekliliği,İşçinin yapılan kesintiye itirazı


 

Dava: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi K. K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı Ocak 2004 - 9.11.2007 arası son net 840.00 TL ücretle günde 12 saat çalıştığını, davacının iş akdinin 09/11/2007 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeni ile kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacakları isteğinde bulunmuştur.

Davalı, davacının 09-12-13/11/2007 tarihlerinde izinsiz olarak işe gelmediğini bu nedenle de 4857 Sayılı İş Yasasının 25/II-g maddesinde iş akdinin feshedildiğini, fazla çalışma yapmadığını, yapmışsa fazla mesailerinin ödendiğini, son ücretinin net 419.00 TL. brüt 585.00 TL olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle davacının bölge çalışma müdürlüğüne verdiği dilekçe içeriğine göre işyerindeki yetkililerle davacının ücretinde işverence yapılan kesintinin taksitlendirilmesi konusunda tartıştıkları ve tartışma üzerine kullandığı aracın anahtarını bırakarak işyerini terk ettiği ve dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere tartışmanın olduğu günü takip eden 06.11.2007 tarihi olup iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 38. maddesinde ücretten kesme cezasının ancak toplu iş sözleşmesinde veya iş sözleşmelerinde öngörülen nedenler dışında sebeplerle uygulanamayacağı düzenlenmiştir. Dosyada davalı işverene ücretten kesme cezası öngören bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı işçinin yapılan kesintiye itirazının kabul edilmemesi üzerine işyerinden ayrıldığı, bu suretle iş sözleşmesinin işçi tarafından eylemli olarak, haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır. İş akdini haklı nedenle de olsa fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamaz. Hal böyle olunca iş sözleşmesini işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile ihbar tazminatının reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2011 gününde oybirliği ile karar verildi