Sözleşmede Geç ifa ile birlikte cezai şart talep edilmemişse ve geç ifaya ilişkin cezai şart isteme hakkı saklı tutulmamış ise cezai şartın tahsili istenemez


 

Dava: Taraflar arasındaki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın dair verilen 02.05.2008 gün ve 2006/478-241 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 06.07.2009 gün ve 2008/5576-4134 sayılı ilamı ile;

(... Dava, eser sözleşmesi ve ek protokol uyarınca kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Yanlar arasında imzalanan 04.07.2006 tarihli ek protokolde ayıplı olarak üretilen pantolon, şort ve şort eteklerin ücretsiz olarak yeniden davalı tarafça üretileceği,  teslimin sipariş tarihinden itibaren 6 iş gününde yapılacağı,  yeniden üretilecek olan üniformalarda kullanıcı hatası sayılmayan hallerin dışında üniformaların miadından önce deforme olması, yırtılması, renk atması, çekmesi, salması, ribanalarınmarullaşması, yaka telalarının salması veya ek protokolde belirtilen tarihlerde ürünlerin tesliminin gerçekleşmemesi halinde ve benzeri sözleşme ihlallerinde yüklenicinin iş sahibine kendisine ödenmiş tutarın 2 katı kadar tazminat dışında cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmıştır.

Söz konusu cezai şart akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde ödenmek üzere kararlaştırılmış olduğundan BK’nın 158/I. maddesi hükmünde tanımlanan seçimlik cezai şarttır. Sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hallerde seçimlik cezada ya akdin ifası veya cezanın ödenmesi istenebilir. 

Somut olayda sözleşmede akdin ifası ile birlikte cezai şartın istenebileceğine dair hüküm bulunmadığı ve davalı yüklenicinin ek protokol gereğince teslimde gecikmesine rağmen davacı iş sahibince ifadan vazgeçilerek cezai şart istenmediği ve gecikmiş ifa kabul edildiğinden davanın tümden reddi gerekirken, cezanın niteliğinde yanılgıya düşülerek kabul kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir...)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı: 

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.